18 Kasım 2010 Perşembe

beni burada al yanına ey ÖLÜM

boynum hafiften sızılar iken
kına kokusu burnuma dolar iken
gözümün önünde dün örendeki harika manzara var:
hani şu bodrumdaki insanları 'aman allahım bulutlar kıpkırmızı,deprem olacak 'diye korkutan

ne harika bir manzara idi o
ve gözlerimi kırpmadan izledim güneşin batışını
ve dua ettim bilmediğim bir zamanda kesinlikle gelecek olan için!!!

beni burada al yanına, tam burada
güneşi,denizi ve dağları izler iken
nuri abi'nin oradan harika türk sanat müziği kulağıma dolarken
beni burada al ey ÖLÜM
bu denli huzur doluyken
bir yere bu denli ait iken ve bu kadar özgür hisseder iken
beni burada al yanına ey ÖLÜM
tek dileğim bu senden


arz-i hal tüm dostlara:elden ayaktan düşersem bir gün ölebilmem için örene götürün beni
ve beni örendeki bir dağ köyüne gömün..
karşıda datça,solda gökova,sağda bodrum
tek dileğim de bu sizlerden....

ve nereden esti de yazdım bunları bilmiyorum!?
içim çok tuhaf o nedenle sanırım..
neyse fark etmez,bir yerlerde kaydım oldu işte..
İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ...

2 yorum:

  1. huzurun insana ölümü hatırlatması ne gariptir.tanrı 'nın bütün çağrıları bu yönde...dünyada ki bokluk ve ölümdeki huzur tesadüf mü?

    YanıtlaSil
  2. laynnnnnnnn düşündüm de.. bilmiyorum... huzur mu ölümü hatırlatan emin değilim..çok sevmek belki de birini-bir yeri,kaybetmekten korkmak,biteceğini bilmek her şeyin..ve gideceğini bilmek ölüme..ama ille de huzur..ören her şey.. sığınak,tuzak..ören en büyük,en özel parçam..sadece bu..bunu buldum ben zeyno

    YanıtlaSil

bol keseden savurma,acıtır!!!