28 Ocak 2011 Cuma

haşmet babaoğlu'nun pazar yazılarına döndü ya la bu:P

gri bulutlar örtmüş tüm mavileri bugün
dün
bodrum yolunda
flamingolar vardı,
gördüğümde sevinç çığlıkları attığım, güzeldi

şimdi evimdeyim,düşüm
bu sene de gidemediğim uzak doğu'ya gitmeyi başarmak
bir gün ,umarım

okuduğum kitap: protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu
ağır geldi bünyeye :S

doydum,bu kadar aç iken
tok oldu ruhum
bir parça etamin mi bulmalı işleyecek,yoksa
gidip yün alıp bere mi örmeli
şöyle en bordosundan,bilemiyorum

yoruldum,dinlenmek istiyorum
Ve sevmek,korkmadan
ve aslında ben
gitmek istiyorum buralardan

sevmek ve gitmek
gittiğim yeri sevmek
sevdiğim yere gitmek
sevdiğimle gitmek
sevdiğime gitmek
ama ille de gitmek
istiyorum ben buralardan

26 Ocak 2011 Çarşamba

hep yoldaymışız gibi

hep yoldaymışız gibi
hiç bitmeyecekmiş gibi
fakat kısa sürdü..



üç hafta yeter mi bilmiyorum ama,dedi
yetmeez,dedim
yetmezmiş gerçekten
şimdiden özledim
çok ama çoook


not:kıytırık bi karalama-becerebilsem neler anlatırdım..

19 Ocak 2011 Çarşamba

fotoğraf gerçekten çikinmiş be!!!

saat 14.32'de
annemi arayıp ağlıyordum
nasıl bana başvuruların başladığını söylemezsin diye
saat 14.36
EAL'yi aradım sistem açık mı diye
5 dakikada giyinip,Kral taksiyi aradım
14.50'de kampüsteki Vakıfbank'taki görevli sistemimiz çalışmıyor,dedi
İşbankası'nda da durum aynıydı
tekrar Kral taksiyi aradım saat 14.59
taksi geldi
her yerde kırmızı ışığa yakalandık!!
geçitin orada hızlı trenin geçmesini beklerken neredeyse ağlayacaktım..
kardeşim Akbank'ı denedi ve olmayınca
barbaros yokuşunu tırmanıp Vakıfbank'a gitti
tren geçiyor geçiyor..
kardeşim aradı,saat 15.06
işlemim gerçekleştirilmiş,makbuz yazılıyormuş
taksideki amcaya EAL'ye gidelim dedim
bilmiyormuş yerini,anons geçti
saat 15.18 EAL'nin girişindeyim
bayan müdür yardımcısı sistemi açtı..
diploma falan istemeyin ya da isteyin bana güvenin ben yarın getiririm,dedim
bilgileri girdi,fotoğrafı çekti..
istersen değiştirelim,dedi
baktım,yok yok onaylandı yazısını göriyim ben ,fotoğraf umrumda değil,dedim
o sırada ardımdan gelen 2 kız makyaj yapıyordu!!!
paramı verdim ve çıktım..
saat15.31 taksici amca kimliğimi okulda unuttuğumu fark etti ve
kimliğimi aldım ve taksiye bindim..
yolda annemi,arzu ablayı ve kardeşimi aradım..
eve geldiğimde terden sırılsıklam olmuştum..
stres beni mahvetti ve baktım da fotoğraf gerçekten iğrenç :)
özge'ye anlattım olanları ve kardeşimi aradım..
Havaş'ın minibüsünü kaçırmış,çok sinirli..
bağırdı durdu bana,umarım uçağı kaçırmaz..
ve bu öğleden sonrayı asla unutmayacağım..
286'daki taksici amcayı ve 'ee sinema televizyon hukuktan yüksek mi ki?' deyişini..
hayır ama bunu istiyorum,dediğimde
'çok ilginç' demesini,
kardeşimin üstün çabasını..
ben bugünü unutmayacağım..
saol tuğba ve umarım yetişirsin uçağa,
hiç kavga etmek istemiyorum seninle!!
yarın iki sınavım var,biraz rahatlayıp çalışmaya başlamam lazım..
elim ayağım boşanıyor,yorgunum
ama ben bugünü unutmayacağım..

14 Ocak 2011 Cuma

fidel,benim ak sakallı dedemmm














gece 3 saatçik uyuyunca
günün ortasında,
sınava da azıcık kala
uyucam ben 20 dk dedim
20 dakkacık mı dedi,gülümsedim
evet,çok bile bize,sınava ne kaldı?dedim..
uyuduk

çalar saat çaldığında
rüya görüyordum..
hazırlanıp apar topar(!) yemek yemeye gittiğimiz için
anlatamamıştım rüyamı..

yemek yerken
biliyor musun,ben rüya gördüm,hem de rüyamda fidel castro'yu gördüm,dedim
ve başladım anlatmaya:
fidel bi sandalye gibi bişiyde oturuodu,türkçe bişiyler söylüodu ama
anlamıodum,sesi çok kısıktı
ben kulağımı ağzına yaklaştırdım öle uyandım,dedim güldü
ne alaka dedi:)
bilmem milletinkine ak sakallı dede falan girio ya
belki de fidel bana soruları sölicekti,dedim

çok iyimiş ya ,çok hoşuma gitti..
senin ak sakallı deden fidel mi? dedi
...
güldüm sanırım,cevap da vermiş olabilirim,
ama inanın ne dediğimi hatırlayamıyorum..
sadece yorumu çok hoşuma gitti,
o yüzden eve gelince google'a
rüyada fidel castro'yu görmek diye aratmadım (:
mealini ve neden o rüyayı gördüğümü öğrendim,ben yemek yerken..

20 dakikalık uykuda fidel kastro'yu görmek..
ve fark etmek:
fidel benim ak sakallı dedemmm

11 Ocak 2011 Salı

hakketten (:

çok yalnızım,diye inlediğimde
bebeğimm sen yalnız değilsin!!!
yalnızlığınla berabersin,diyen kadın..
Allah seni kahretmeye...
bu kıro lafınla güldürdün beni
hiç beklemediğim-istemediğim bir anda..
hüzün güzel di ama
bu da iyiymiş!!
Yalnız değilim,yalnızlığımla beraberimmm
puhahahhaha

iyiymiş hakketten ulan

7 Ocak 2011 Cuma

i'm alive but i'm alone

dışarda adetleri üzre dolanan uçakların gürültüsü
keyfimi kaçırmıyor!!!
misss gibi bir güneşle uyandım ben güne

koltuğun üstünde çamaşır teli var
kaktüsleri cam kenarına aldım
kahvaltının ardından gazetleri dolandım
biraz doğan akhanlı,biraz cmk m.102 haberi okudum..
cinnet getirip (ya da geçirip hala bilmiyorum bu kalıbın aslını) 2 yaşındaki oğlunu 5. kattan anaya(!)
takıldım biraz,ama
o bile hızla geçti(:

3 Doors Down when i'm gone ı söylüyor..
sırada here without you da olabilir better life da..
fark etmez..
müzik son ses.
üst kattaki abla bir yerlere vuruyor,
tavır bana sanırım!
zira müziği kısınca duruluyor
çok da şeyimde(umrumda)
daha da açasım geliyor müziği :P
keyfim yerinde (:

laci ojelerin akıbeti:
birazdan silinecek ve
tırnaklar kan kırmızısına boyanacak..
dedim ya keyfim yerinde diye..

i'm alive but i'm alone
part of me figthining this
but part of me is gone
sevdiğim kısımmm
i'm alive but i'm alone
poff ne gam ama

keyfim çok çok yerinde..

3 Ocak 2011 Pazartesi

minicik bir an

bir elime diş fırçamı aldıktan sonra
aynanın önündeki signal whitining e uzanmam
ve diş macunun kabının laciverdi ile
tırnaklarımın aynı renkte olduğunu fark etmem
yüzümde bir anlığına beliren tebessüm
minicik bir an
ama hoş..
bu hatun ayrıntılarda mutlu ve
laciverdi çok seviyooo

1 Ocak 2011 Cumartesi

3 kusur yıla 3 ev

evlerim oldu benim
kocaman ya da minicik
son 3 kusur yıldır faturaları adıma gelen evler
benimdiler!

ilki vişnelikte,savaş caddesinin sonundaydı
5. katta 3+1...
güzel evdi,3 cepheli
çok güzel mutfağı vardı,kar yağarken penceresinin önüne oturup yazılar yazdığım
sabah uyanır uyanmaz mutfakta ıslattığım ekmeği güvercinlere koyup
onların ekmeğe pikelerini çayımı yudumlarken izlediğim mutfak..
o evden bana kalan en güzel kare..
aileden tam anlamıyla ilk ayrılışı
sevdicekle aynı çatı altında ilk kez uyumayı yaşadığım
biri tanıdık biri tanımadık 2 kişiyle aynı ortamı teneffüs etmek zorunda olduğum,
sonunda her ikisine de tahammül edemez hale geldiğim ev
hepsinin tanığıydı,
kayıtsız izledi gidişimi
babam ve hamallar odamı ve ortak eşyalardan istediklerimi taşırken ben eve veda etmiştim
unutulmaz bir seramoniydi..
unutmadım o evi,sevmiştim..


sonra kırmızı toprakta bir evim oldu!!
3. katta 1+1
görür görmez sevmiştim evi
mutfağındaki taşlar milas'taki evmizinkinin aynıydı
bir dünya ev gezdikten sonra ilk gördüğümüz eve gitmiş ve temizlemiştik orayı
annem,babam ve ben
2 yıl yaşadım orada
arka odanın karşısındaki apartmandaki
evlilikleri pörsümüş karı koca
sessiz sessiz ellerine birer sigara alıp
beni izleme sevdasına tutulmasalardı hala orada yaşıyor olabilirdim..
alışmıştımmm..
karşı dairedeki çiftin kavgalı-çığlık çığlığa seks dolu yaşayışlarına,
yan dairedeki Bodrum'lu ablanın öksürüğümü duyup bana çorbalar mamalar yapıp getirişine
pimpis merdivenlerine,kesik elektriğine
nesli'ye alışmıştımmm
günler sürdü toplanmam,
tamam artık yarın taşınıyorum dediğimde
dostlar gelmişti yardıma,ama
kübra farkındaydı haleti ruhiyemin-gitmek istemediğinin
tüm gün öylece oturdu benle!!!
müzik dinledik,konuştuk konuştuk..
ben ağlamak istedim ama beceremedim,
tıpkı kusmayı beceremediğimde olduğum gibiydim..
iğrenç hissediyordummm
özge gelip bu ev neden hala toplanmamış diye bağrınınca hareketlendik biraz
ve geç saat taşıttık özgeyle evi..
ne acayip hamaldı o kısa boylu-bıyıklısı
hiçbir şey taşımadan,üstelik bir de balerinli tablomu kırarak bitirmişti günü!!!
ne acımıştık ekip arkadaşlarına..
çok geç saatte bitmişti işimiz ve gazi'ye gitmiştik yemek yemeye..
nefes alacak halimiz bile kalmamıştı dersem abartmış olmam heralde
ama gazi abi neşemizi yerine getirmişti,az da olsa
ve ben o akşam
bu şehirdeki en mutsuz gecemi geçirdimmm
kendimi çok yorgun ve çok yalnız hissediyorum özge dedim durdum
akşam olmuştu ve hala ağlayamamıştım..
yeni evimi bir prestij günü öncesi,biraz da şans eseri bulmuş ve çok sevmiştim
ama artık kızılcıklı mahmut pehlivan'ı arşınla(ya)mayacaktım eve giderken..
buruk buruktu içimmm..
çok zor bi ayrılıktı..
ama çok da güzel bi buluşma,kavuşmaydı da aynı zamanda..
yeni evim yaklaşık bir ay sonra yeni evimiz oldu özgeyle..
duvarlarını posterlerle süslediğimiz,sevimli hale getirdiğimiz..
bizimmm
ve ben bu sabah özge,burcu,mehmet ile kahvaltıdan sonra otururken
dedim ki iyi ki varsnız,iyi ki buradasınız..
eve bir baktım da çok hoşuma gitti bu hali

bu evi çok sevdimmm..
ayrı mutfağına tav olmam,duşa kabinine bayılmam değil tek sebep..
ben bu evi dostlarla doluyor diye sevdimmm
ve sanırım bu ev en sevdiğim evimmm


Not:artık okula 5 dk mesafesinde olmak paha biçilemez(: