pozitif bir sabah

az evvel ofise geldim ve kapının önü araç doluydu,
kırmızı bir şahinin önünde bekleyen dede
''alayım mı?'' diye işaret etti
''günaydın'' diye bağırdım gülerek, ''gerek yok, girerim ben oradan''
ve girdim de
dede koşarak yanıma geldi daha ben arabadan inmeden
''kadınlar çok mükemmel, her şeyin en iyisini yapıyor.bakma sen araba kullanamaz o bu dediklerine'' dedi
güldüm
''sağol, bu ülkede erkeklerin çoğu senle hem fikir değil ama sağol'' dedim
''ne iş yapıyorsun kızımız?'' dedi
dedim,avukatım.
''hah dedi, ben de mıstafa ali'nin dayısıyım. tanır mısın?''
''tanımaz mıyım, dedim çok sevdiğim bir avukat abimdir''
sonra tam selam verdim ayrılıyordum
'' daldaki kirazlar kırmızıdır kırmızı, Tuğçe Görgün avukatların yıldızı'' diye bir maniye başladı
ikimiz de gülerek ayrıldık
Allah'ım ne kadar pozitif bir sabah
umarım öyle de devam eder; gün, hafta....

dün bir müvekkil arayarak ''strarbaks'tayım kendime kahve alacağım, niyetli değilseniz size de alayım?'' diye aramıştı
o kadın gelip gittikten sonra başka bir müvekkil geldi eşiyle
elinde bir kavanoz balla geldi
mükemmel şeyler bunlar :)
bugünden beklentim çok yüksek, bakalım

Sıfır Noktasındaki Kadın

                                                                                                                                                                              Hafta sonu Remzi Kitap evinde dolaşırken dikkatimi çekti ve aldım, Metis yayınlarından çıkan bu kitabı: Sıfır Noktasındaki Kadın Yazan : Neval el Seddavi
          Kitaba dair arka kapaktaki tanıtım şöyle: Dünyanın herhangi bir köşesinde herhangi bir kadın sıfır noktasında kıskıvrak bekliyor. Umutsuz, çaresiz,ölümle yaşam arasındaki sınırda.                                    Neval El Seddavi, ölüm hücresinde Mısırlı Firdevs'le konuşuyor; Firdevs'in anlattığı yaşam öyküsünü aktarıyor bize. Bu dünyada kadın olmasının , hele bir ''fahişe'' olmanın ne anlama gelebileceğini okuyoruz bu yaşam öyküsünde.                                                                                                   Sıfır noktası neresidir?   
         İlk kez Eylül 1987'de basılmış Türkçe olarak bu kitap, o günden bu güne de okuna gelmiş. Okuduğum için kendimi şanslı hissediyorum, etkileyici bir kitaptı.