body guard

izleyenlerini twitterda gördüğüm netfliks dizisi
geçen gün kız kardeşimin kuzenler grubunda izleyin mutlaka, seversiniz diyerek
paylaşması üzerine izledim
uzun zamandır başıma gelen en sürükleyici şeydi

dayanamadım ve dün trafikte yaşadığım bir şeyi yazmak istedim
trafik evet
milas ve trafik
neyse...
sabah 8 gibi ofise geliyorum bu yıl
hemen her gün
ve yolumun ortalarına doğru bir yer olan dörtyolda
icra katiplerinden birini gördüm
üstü inceydi ve kadının ayağında babet vardı
o saatte de hava çok soğuktu
ışıkları geçince dörtlüleri yaktım ve ağırdan aldım
kadına seslendim gelmesi için
ama arkamdaki araba durmadan kornaya basmaya başladı
sinirlendim durdum ve sol kolumu çıkararak 'ne var' gibisinden hareket yaptım ve kadına' gel beklesinler' milas burası nereye yetişecekler onsaniyede ne kaybedecekler dedim
geldi neyse ki
ve ben dikiz aynasından baktığımda arkamdaki aracın şoförünün gene adliyemiz katiplerinden bir bey olduğunu gördüm
bu bey bir avukatla evli
evlendiği hanımı da yıllardır duraklarda vs görürsem aracımla şehir merkezine götürdüm, adliyeye getirdim
bunu yaptığımı söylemek için demiyorum
yanlış anlaşılmasın
insan hemen eskiyi unutuveriyor herhalde
afralar, tafralar..........
ne nahoş

bin hüzünlü haz

hasan ali toptaş'ı
ümit ünal'ın gölgesizler'ini izlediğimde tanımıştım
ve gölgesizleri birkaç kez okuyup ardından birkaç kitabını daha edinmiştim.
geçtiğimiz hafta sonu Milas Atapark'ta kurulan kitap fuarı çadırından da
elimde olmayan Toptaş kitaplarından edindim.
bin hüzünlü haz
bunlardan biri
ve kitapla alakalı şunu söyleyebilirim ki
şuana dek okuduğum kitapları içerisinde
okumakta en güçlük çektiğim kitabı oldu bu
konsantre olamadım
dikkatim sürekli dağıldı
ve sanırım kardeşim haklı olabilir diye düşündüm kitabı okurken:
h.ali toptaş'ın farklı bir dünya algısı var ve sinestezik olabilir.

sinestezi:https://www.bilgiustam.com/sinestezi-hastaligi-nedir/

kitabı bir süre sonra tekrar okumayı planlıyorum ama şuan için şunu söyleyebilirim ki
alaaddin arayışındaki bu kitabı sevmedim




kitap görselini aldığım adres:http://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/originals/0000000691872-1.jpg

neler hayal etmiştim oysa ki
bu geceye dair
ne mezeler ne rakılar
oturup neşet ertaş dinleyecektik ve hatta
piknik sepetimden iskambil destemi alıp gelecektim
birlikte 'oyun' oynayacaktık
ilk defa
sahi biz hiç birlikte oyun oynamadık
daha
hala
her neyse
ne değilse
ne umdumsa
ne buldumsa
kutu kutu pense
ve keşke
taşların gelin olduğu diyarlarda
pullu düğün elbiselerinin peşinde olduğum yılların şerefine
bu kadeh diyebilseydim
ah keşke
üzgünüm
çok üzüldüm
ondan bu ağlamalarım
ağlarsam geçer
inşallah
''ahahha ilahi hocam inşallah maşallah''
bugün de kedi günüymüş
misss
kedi günü şerefine o zaman

yoruldum

hava sıcak
işler anlamsız
para değersiz
para çok değerli
düğünler gereksiz
sanki herkes evleniyormuş
bir dikkatimi vererek oynasam iddayı tuttururmuşum
kedim aynı bana benziyor
gibi gibi geliyor
yo rul dum

not kağıtları

şöyle bir not kağıdı buldum az evvel çekmeceleri karıştırırken
buraya yazmak için mi karalamışım yoksa yazmaya cesaret edemeyip de oralarda mı bırakmışım ve hatta acaba buraya bireye yazmış mıyım bilmem
yitip gitmesin diye
buraya da eklemek istedim:
bir adamvarmış
afilli laflar etmeyi severmiş
kimse aslında neyi sakladığını görmesin diye
kelimelere değişik anlamlar yüklermiş
gördüm
çırılçıplaktı
yapayalnız ve mutsuz
gördüğümü gördüğünde cesareti kaçtı..
kaçtı

46 yıl sonra

Annem ve lise arkadaşları
46 yıl sonra bir araya geldiler cumartesi günü bir kahvaltıda
aman tanrım
ne kadar tatlış bir şey bu
üstelik sınıf öğretmenleri olan Ali Ak ve sevgili eşi de geldi taa kuşadasından
ne mutlu
ve umarım
bundan sonra birbirlerini bir daha kaybetmezler

aysel gürel

Bugün Aysel'in doğum günüymüş
kutlu olsun
iyi ki yaşamış bu memlekette
iyi ki tanımışız
ve yaşasın kamerist gençist hareket :)
yaşasın aysellik :)

dün bir kaza oldu

dün tam ofisimin önünde bir kaza oldu
kıymet ile gıybetin dibine vururken
güm diye bir ses
havada farklı yönlere dağılan iki genç ve yerde dönerek kayan bir motor
çocuklardan biri kalkınca bir şey yok zannettim
baktım öbürü kalkmıyor koştum
kan revan
ambulans gelene kadar çocuğu uyanık ve sakin tutma hamleleri
ve daha bir sürü şey
ne olduğunu hatırlamadığı gibi
yüzündeki kandan korktu
sildim elimi ıslatıp yüzünü
ambulans gelene dek bekledim
kaldırıp götürmelerine izin vermedim
sonra da babasıgil ve ambulans geldi
çocuğu götürdüler
ondan sonra soluma kafamı çevirdim ve çarptıkları köpeğe baktım
ben yaralıya koşarken köpeğin başından gelen bir iki adamın ''tüh köpek öldü'' dediklerini duyduğum için beklerken o yana hiç bakmamıştım
yazık oldu
güzelim cana
beslediğim, yolumu gözleyen sokak canlıların bir bir ölümünü görmek canımı sıkıyor
ama allahtan çocuk(lar) iyiydi
on beş yaşında ve kasksızdı motorun arkasındaki tabi
ya ne kadar çok söylenecek şey var ama her şey anlamsız
dikkatli kullanın motorları oğlum
kask takın,
yola bakın
ah,,, işte öyle şeyler ve daha niceleri

unutmadık ahparig

hrant dink katledileleli beri 11 yıl geçmiş
on bir yıl
acısı hep içimde
unutmadım
sevenleri alışamadı
hrant gideli beri
unutmadık ahparig

eşek depsin gözlerini

dün öğle yemeğimi yemek için eve giderken
balçık ışıklarda durdum
hemen ortada oturan dilenci kalktı ve en öndeki araba olduğum için cama geldi
ben de elimle arkadakine geç işareti yaptım ki
her zaman böyle yaparım
-dilenciye para vermiyorum-
bir an durdu ve suratıma bakarak
kız eşek depsin endeki gözlerini, dedi
:):(
gülsem mi ağlasammı
ulen bu ne biçim beddua hem ve
niye?

orhan bahtiyar-ateş kırmızısı

bir faust zonaro romanı yazıyor diye ilgimi çekti
ve de inkılap yayınlarından 9.90'a bir kitabı kipadan alacak olmak sanırım
yazara dair bir fikrim yoktu amakitabı merak etmiştim
geçtiğimiz yıl Osman Hamdi!'nin Leyne'deki evini ziyaret ettikten sonra
osmanlı'da resim çizebilmiş herkesi araştırmam gerektiğini ve bu konuda ne denli bilgisiz olduğumu düşünmüştüm
o yüzden sıradaki kitapları bir kenara ittim ve okumaya başladım
bu denli iyi olacağını da beklemiyordum açıkçası
çok akıcı, eğitici bir kitap olmuş
o kadar çok şeyi defterime not aldım ki
uzun zamandır bu denli doyurucu bir kitap okumadığımdan tadı damağımda kaldı
bu sabah ofise geldiğimde kalan 40- 50 sayfayı okuyup notlarımı deftere geçip sonra çalışacağım,
çünkü bu kitap önemli dedim kendime ve saat 12.07
bitti.
güzeldi.
herkese tavsiye ederim,onca kitap bolluğu içinde gerçekten okumaya değer bir tanesi
sağ ol orhan bahtiyar