20 Ocak 2015 Salı

beni adım günah






Murat Güloğlu'nun bu kitabını da anneme bir yolculuk dönüşü hediye diye getirmiştim.
(bu izmir dönüşü, evvelki eskişehir dönüşü idi!)
anneme, dikkatinizi çekerim!
pek sever kendilerini.
neyse gel zaman git zaman bakıyorum ayraç hiç ilerlemiyor
anne dedim noldu
diğerini hemen okumuştun?
-amaan bi sevişmek bi sevişmek sıkıldım okumıycam, dedi
şaşırdım.
e neden böyle dedi bu hatun acaba diye düşünmekten
kitaba olan merakım arttı.
neyse ilk fırsatta da aldım alime okudum.
ekranda izlerken kimilerinin çok şımarıkça bulduğu tavırlarını, samimi bulduğum bu adamın  yazı dili samimiyeti fazla kaçırmaktan sanırım yavan geldi bana
akmadı kitap (ki baya da kalın)
sevişme kısımlarına takılmadım ama
nermin bezmen daha nicelerini nasıl anlatmıştı ve annecağızım hiç sıkılmadan okumuştu diye düşündüm
usta kalem olmak bu kadar fark gerektiriyor belki de!
başlangıç için 'fena değil' diyebilirim yazar adına, basım nedeni ile bir iki yerde hata gördüysem de kitapta hatalı denebilecek pek bir şey yoktu.
kitap kapağı harikaydı.(kapak tasarımını yapan begüm çiçekçi sağolsun)
kitabın son demlerinde yazarın kendi adının geçtiği kısım beni gülümsetti :)

sizi bu kitabı okumak konusunda yüreklendirici hiçbir şey söyleyemem
dahası bir sonraki kitabı için kendi kendime iyi telkin yapmaya ihtiyacım var
ama bittabi ki takip edeceğim bu adamı


not:gözümün önünde selim olarak kendi canlandığı ve fakat kadınlara dair gözümü kapadığımda bir görsel oluşturamadığım için de yavan geçti kitap benim için sanırım. bir dahakine kendine daha az benzetilebilecek karakterlerle karşımıza çıkar umarım

6 Ocak 2015 Salı

gene de

herkes uyanmış ülkenin bir yerlerinde
bahçesi vs kar altında...
ben uyandığımda ananem
hasan dağı ile ak sivrinin tepesi beyaz gözüküyor, kar yağmış diye seviniyordu
burası muğla milas
altın çukurum
burada ancak böyle
olsun gene de sevindik be ağbi