deniz...
hala genç,
hala yakışıklı.
ve deniz
muhtemel oğlumun adı.
doğduğu günmüş bugün.
yıl olmuş 2014 ve dışarıda,
hafif serin güneşli bir muğla sabahı var.
onun doğduğu günmüş bugün
analım bu güzel adamı
tabi ama
dualarımıza
muğla baro başkanımız mustafa ilker gürkan'ı da ekleyerek
deniz'in arkadaşı bu güzel-baba adam
kazadan ve ameliyatından günler sonra dahi uyutuluyor
deniz'e rahmet başkan'a acil şifa
diliyorum. ve gene gene şunu söylüyorum içimden yüksek sesle
ama aşk olsun sana çocuk,aşk olsun
27 Şubat 2014 Perşembe
26 Şubat 2014 Çarşamba
paco de lucia
dipsiz bir yas içine girdim bugün
paco de lucia ölmüş
sen de mi be güzelim adam
şimdi mi?
ahhh sen de mi?
paco de lucia ölmüş
sen de mi be güzelim adam
şimdi mi?
ahhh sen de mi?
24 Şubat 2014 Pazartesi
nba'de bir ilk
''nba'de bir ilk'' diye hemen her haber sitesinde var bu haber
içeriği mi neymiş, şuymuş: jason colins, lakers'a karşı sahaya gay olduğunu açıklamış ilk oyuncu olarak çıkmış. yani
bunu bir utanç olarak göstermeleri gerekirdi!
onca adam kendilerini gizli yaşamak zorunda kaldı yahut da işimden olurum kaygısıyla tercihlerini ancak bu sporu fiilen bırakınca dillendirebildiler. ve biz şimdi kalkıp jason colins ile alakalı konuşuyoruz. bence john ameachi neden aktif olarak spor yaparken bu açıklamayı yapamadı onu düşünmeli ve onu konuşmalıyız. ayrıca yeter be.
çekin gözlerinizi ve ön yargılarınızı insanların yatak odalarından.
ben kim kiminle sevişmiş hiç merak etmiyorum ya da nasıl seviştiler diye yargılamıyorum ya
hiç yargılamadım ya
siz nasıl ve ne hakla yapıyorsunuz tüm bunları çok merak ediyorumm...
haberlerden birnin urlsi: http://sampiy10.gazetevatan.com/haber/nbade-bir-ilk/612147/1
fotoğrafın urlsi: http://fotocdncube.gazetevatan.com/newpics/news/230220141950570882579_2.jpg
Etiketler:
aktif sporcu,
gay sporcu,
jason colins,
john ameachi,
nba de bir ilk
messalina
İngilizce bilgim ve internette bir şeyler arama yeteneğğim yeterince gelişmemşi olduğu için kendisi hakkına çok da detaylı bilgi edinemediğim bu kadının hayatı ve ölümüne dair rivayetler muhtelif:
messalina kimilerine göre halk tabakasından biridir ve güzelliği sayesinde roma imparatoru claudius2un kadını olmuştur. kimi kaynaklara göre ise messalina, imparator claudius'un bilmem nereden akrabası ve ikinci dereceden kuzenidir. rivayet muhtelif fakat çıkarılan soy ağaçları güvenilirse eğer ikinci dereceden kuzen olmaları ihtimali daha kuvvetlidir.
messalina'nın fiziksel olarak çok da güzel olmadığı halde dişiliği sayesinde çok canlar yaktığı iddia edildiği gibi dolgun dudaklı çok güzel ve zeki bir kadın olduğu da aktarılır. zeka konusunda haklılardır zannımca. tarihteki en şeytan kadınlar listelerinde hep başlarda yer alan ve bir nemfoman olarak gösterilen bu kadının imparatordan 2 çocuk doğurması ve onca yıl onunla evli kalması ancak zekayla açıklanabilir sanırım.
messalina..kedisinden 34-38-30 (büyük fark olduğu konusunda rivayetler hem fikir sanırım!) büyük imparatordan kısa süre sonra sıkılıp ona çeşitli güzel kadınlar sunmaya ve kalan boş vakitlerinde kendisine başka erkekler bulmaya başlamıştır. hiçbir seçici özellik gözetmeksizin erkeklerle birlikte olduğu rivayet edilen bu kadın ünlü bir genelevde en ünlü fahişeyle iddiaya girmiş ve ondan kat be kat erkekle birlikte olmuştur. ve rivayet bu ya onca adamdan hiçbiri bu kadını tatmin edememiştir.-burada yazar ah zavallıcık demek istedi- neyse işte gel zaman git zaman yatacak devlet erkanı kalmayınca gladyatörlere sarmış olan bu abla ülkedeki tüm gladyatörlerle olmak isteyince kocasını punduna getirip gladyatörlerin evlenmesini yasaklatmış ve tüm bu adamların tek kadını olmak emeline ulaşmıştır.
imparatorun kadınlarından birinin kız kardeşinin kocası olan gladyatör gaius slius ile yolları kesşine dek messalina yukarıda anlatıldığı gibi hatta kat be kat coşkulusunu! yaşamıştır. slius ile enteresan bir evlilik yapmış ve kocasını öldürme düşleri görmeye başlamıştır. e tabi muhbirler ve kralın kadının bu düşük yaşantısından rahatsızlık duyanlar boş durmamış ve bu iki aşığı1 krala ispiyonlamışlardır. geleceğini gören slius intihar etmiş, ölmekten korkan ve nasılsa kocasını ikna edeceğğini düşünen messalina ise kralın emri ile öldürülmüştür. ha rivayet edenler der ki kralın gözleri o kadar da kör değilmiş. messalina'nın öldürüldüğü haberi kendisine ulaştırılınca yemek masasında hiç istifini bozmadan bir kadeh şarap daha buyurmuş. zaten sonra başka bir kadınla daha evlenmiş. hay bu erkeklerin üreme süresinin uzunluğu diyorum ve geçiyorum.
e messalina diye biri varmış ve kimileri aşırı çapkın bir kadın diye onu tarihte yaftalamışlar da sen neden yazdın şimdi onu deme bana sevgili okur.çünkü yazımın ikinci kısmında bunu göreceksin!
ikinci kısım:
Geçen zamanla imparator kocası claudius kendisine yetmeyen messalina, pek çok erkekle birlikte olmaya başlamış ve kocasını bir şekilde ikna ederek gladyatörlere evlilik yasağı getirtmiş ve bundan sonra bu adamların hepsine kendisini sunmaya başlamıştır. psikopos aziz valentine bu yasağa rağmen nikah kıymaya devam etmiş ve bundan ötürü imparatorun emriyle tutuklanarak zindana atılmıştır. Gel zaman git zaman kendisine yemek getiren bir kıza-zindancının gözleri görmeyen kızı,matmazel asterius'a- aşık olmuştur aziz valentine. zindanda da nikahlar kıymaya devam etmiştir artık aşık olan aziz. ve imparatorun da hakkında idam hükmü vermesi gecikmemiştir tabiki. 'sevgilim.sana verdiğim bu mektubu yarın oku!'dediği matmazel asterius'un gözleri bir anda görmeye başlamış ve veda mektubunu gözyaşları içerisinde okumuştur. zindandan kısa bir süreliğine kaçmayı başaran-bazı kaynaklar hiç kaçamamış diyor- aziz valentine idam edilmiş ve sevgilisi matmazel asterius mezarının başında gözyaşı dökmüştür.
ee mi?
şöyle ki; 14 şubat var ya hani onca debdebeyle kutladığınız.o gün aziz valentine'in ölüm yıl dönümüdür. ve aşkının mucizesiyle beraber her yıl bu şekilde anılagelirken tüccarların beslemesiyle ölüm günü sevgililer gününe dönüşmüştür.
vay be değil mi?
nereden nereye... tarihte bilinen ilk kadın nemfomanlardan olan messalina neler yaşamış nelere sebep olmuş değil mi? o gün aslında bugünmüş a okur.
ben bilmiyordum, benim gibi olan başkaları da vardır diye yazdım.
messalina sen ne kadınmışsın be abla!
fotoğrafın urlsi: http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/d/d0/Messalina_by_Eug%C3%A8ne_Cyrille_Brunet.JPG/800px-Messalina_by_Eug%C3%A8ne_Cyrille_Brunet.JPG anladığım kadarıyla eugene cyrille brunet tarafından yapılmış bu eser. yanılıyorsam biri düzeltir nasılsa...
messalina kimilerine göre halk tabakasından biridir ve güzelliği sayesinde roma imparatoru claudius2un kadını olmuştur. kimi kaynaklara göre ise messalina, imparator claudius'un bilmem nereden akrabası ve ikinci dereceden kuzenidir. rivayet muhtelif fakat çıkarılan soy ağaçları güvenilirse eğer ikinci dereceden kuzen olmaları ihtimali daha kuvvetlidir.
messalina'nın fiziksel olarak çok da güzel olmadığı halde dişiliği sayesinde çok canlar yaktığı iddia edildiği gibi dolgun dudaklı çok güzel ve zeki bir kadın olduğu da aktarılır. zeka konusunda haklılardır zannımca. tarihteki en şeytan kadınlar listelerinde hep başlarda yer alan ve bir nemfoman olarak gösterilen bu kadının imparatordan 2 çocuk doğurması ve onca yıl onunla evli kalması ancak zekayla açıklanabilir sanırım.
messalina..kedisinden 34-38-30 (büyük fark olduğu konusunda rivayetler hem fikir sanırım!) büyük imparatordan kısa süre sonra sıkılıp ona çeşitli güzel kadınlar sunmaya ve kalan boş vakitlerinde kendisine başka erkekler bulmaya başlamıştır. hiçbir seçici özellik gözetmeksizin erkeklerle birlikte olduğu rivayet edilen bu kadın ünlü bir genelevde en ünlü fahişeyle iddiaya girmiş ve ondan kat be kat erkekle birlikte olmuştur. ve rivayet bu ya onca adamdan hiçbiri bu kadını tatmin edememiştir.-burada yazar ah zavallıcık demek istedi- neyse işte gel zaman git zaman yatacak devlet erkanı kalmayınca gladyatörlere sarmış olan bu abla ülkedeki tüm gladyatörlerle olmak isteyince kocasını punduna getirip gladyatörlerin evlenmesini yasaklatmış ve tüm bu adamların tek kadını olmak emeline ulaşmıştır.
imparatorun kadınlarından birinin kız kardeşinin kocası olan gladyatör gaius slius ile yolları kesşine dek messalina yukarıda anlatıldığı gibi hatta kat be kat coşkulusunu! yaşamıştır. slius ile enteresan bir evlilik yapmış ve kocasını öldürme düşleri görmeye başlamıştır. e tabi muhbirler ve kralın kadının bu düşük yaşantısından rahatsızlık duyanlar boş durmamış ve bu iki aşığı1 krala ispiyonlamışlardır. geleceğini gören slius intihar etmiş, ölmekten korkan ve nasılsa kocasını ikna edeceğğini düşünen messalina ise kralın emri ile öldürülmüştür. ha rivayet edenler der ki kralın gözleri o kadar da kör değilmiş. messalina'nın öldürüldüğü haberi kendisine ulaştırılınca yemek masasında hiç istifini bozmadan bir kadeh şarap daha buyurmuş. zaten sonra başka bir kadınla daha evlenmiş. hay bu erkeklerin üreme süresinin uzunluğu diyorum ve geçiyorum.
e messalina diye biri varmış ve kimileri aşırı çapkın bir kadın diye onu tarihte yaftalamışlar da sen neden yazdın şimdi onu deme bana sevgili okur.çünkü yazımın ikinci kısmında bunu göreceksin!
ikinci kısım:
Geçen zamanla imparator kocası claudius kendisine yetmeyen messalina, pek çok erkekle birlikte olmaya başlamış ve kocasını bir şekilde ikna ederek gladyatörlere evlilik yasağı getirtmiş ve bundan sonra bu adamların hepsine kendisini sunmaya başlamıştır. psikopos aziz valentine bu yasağa rağmen nikah kıymaya devam etmiş ve bundan ötürü imparatorun emriyle tutuklanarak zindana atılmıştır. Gel zaman git zaman kendisine yemek getiren bir kıza-zindancının gözleri görmeyen kızı,matmazel asterius'a- aşık olmuştur aziz valentine. zindanda da nikahlar kıymaya devam etmiştir artık aşık olan aziz. ve imparatorun da hakkında idam hükmü vermesi gecikmemiştir tabiki. 'sevgilim.sana verdiğim bu mektubu yarın oku!'dediği matmazel asterius'un gözleri bir anda görmeye başlamış ve veda mektubunu gözyaşları içerisinde okumuştur. zindandan kısa bir süreliğine kaçmayı başaran-bazı kaynaklar hiç kaçamamış diyor- aziz valentine idam edilmiş ve sevgilisi matmazel asterius mezarının başında gözyaşı dökmüştür.
ee mi?
şöyle ki; 14 şubat var ya hani onca debdebeyle kutladığınız.o gün aziz valentine'in ölüm yıl dönümüdür. ve aşkının mucizesiyle beraber her yıl bu şekilde anılagelirken tüccarların beslemesiyle ölüm günü sevgililer gününe dönüşmüştür.
vay be değil mi?
nereden nereye... tarihte bilinen ilk kadın nemfomanlardan olan messalina neler yaşamış nelere sebep olmuş değil mi? o gün aslında bugünmüş a okur.
ben bilmiyordum, benim gibi olan başkaları da vardır diye yazdım.
messalina sen ne kadınmışsın be abla!
fotoğrafın urlsi: http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/d/d0/Messalina_by_Eug%C3%A8ne_Cyrille_Brunet.JPG/800px-Messalina_by_Eug%C3%A8ne_Cyrille_Brunet.JPG anladığım kadarıyla eugene cyrille brunet tarafından yapılmış bu eser. yanılıyorsam biri düzeltir nasılsa...
Etiketler:
14 şubat,
14 şubat nasıl doğdu,
aslında 14 şubat,
aziz valentine day,
doyumsuz kadın,
gladyatör,
gladyatör gaius slius,
ilk fahişe,
ilk kadın nemfoman,
imparator claudius,
intihar edengladyatör,
matmazel asterius,
messalina,
messalina kompleksi,
mor renkli iperk çarşaf,
nemfoman,
psikopos aziz valentine,
roma impataru,
romada rekorlar,
ünlü fahişe
akıl almaz ölüm cezaları
http://www.mynet.com/haber/foto-analiz/akilalmaz-olum-cezalari-503417-1
haber mynet.com'un akıl almaz ölüm cezaları başlıklı bir haberi
- bu ayrıntılar link bozulursa diye!-
taslaklarıma kaydetmişim bu linki
altına da ayrıntısıyla oku ve bir şeyler yaz,diye not düşmüşüm!
gün bugünmüş
daha evvel niçin okuyup yazamadığımı haberi incelerken hatırladım, içim kaldırmamıştı bunca vahşeti.
akıl almaz ölüm cezaları ya haberin başlığı önce oradan başlayalım: birine ölüm cezası vermek zaten akıl almaz bir şey, kaldı ki onu bu haberdeki gibi işkence ederek infaz... kelime bulamadım.
geçiyorum.
ilk birkaç ceza tanıdık da sonrası!
recm,dar ağacında asma(ki o da kendi içinde kollara ayrılırmış:kısa mesafeli düşüş, standart düşüş, uzun düşüş) ,elektrikli sandalye,sopalama,ateş ederek idam etme, başı kesme,kırbaçlama-kamçılama veya dövme, 'kısas yöntemi', diri diri gömülüş, çimento ayakkabılar, çarmıha germe, giyotin,pirinç boğa(sicilya boğası),yılan çukuru, kedi patisi,yavaş dilimleme,gerdanlık, kazıkta yakılma, fille yapılan işkence, kolombiya kırvatı, asılmak-çekilmek ve dörde bölünmek, 5 ızdırap, yahuda kazığı,tabut işkencesi,göğüs kerpeteni, testere işkencesi,kafa presi, kemik kıran tekerlek=catherine tekerleği
ve daha niceleri..
insansın insana yaptığı kötülüğü tahayyül etmeye imkan yok.
düşündükçe ellerim buz kesti, kalbim sızıladı. aşağıda haberden kopyaladığım birkaç ceza ve ayrıntısı da var. değişik bir bilgi edineyim istiyorum diyenler devamına göz atabilir.
birkaç tanesini ayrıntısıyla okuyup gene yazacağım, bu yüksek dozun etkisi geçer geçmez. şimdilik sağlıkla kalın ve bu yöntemler çok çook uzağınızda olsun.
meraklısına birkaç örnek:
1) .Elektirikli sandalye cezası 1888'de abd de başladı ve 27 abd eyaleti ile Filiphinler'de uygulandı. infaz edilen ilk mahkum ise 6 Ağustos 1890 yılında sevgilisini öldürmekten hüküm giymiş William Kemmler oldu.ölümü kolay olmadı! Ancak mahkumlara ölümcül enjeksiyon veya elektrikli sandalye ile infaz seçenekleri sunuluyor ve karar kendilerine bırakılıyor.
2) Utah, Afganistan, Beyaz Rusya, Etiyopya, Kuzey Kore, Nijerya, Yemen, Vietnam, Endonezya ve Çin’in belli bölgelerinde ateş ederek idam etme hala kullanılıyor. Çin ölüm cezası istatistiğini devlet sırrı olarak saklıyor.
3) Suudi Arabistan’da cinayet, tecavüz, uyuşturucu satıcılığı, silahlı soygun, homoseksüellik, din değiştirme ve başka birkaç suçtan dolayı yakalananların halk içinde kafası kesilir. İdamdan önce mahkuma sakinleştirici verilir. Polis mahkumu bir meydana götürüp gözlerini bağlar. Mekke’ye bakacak şekilde dizlerinin üstüne çöken mahkumun ismi ve suçu okunduktan sonra kafa kesilir. Ceset plastik bir poşet içinde, mezar taşının olmadığı bir mezara gömülür.
4) Kimyasalla kör etme: İran’da 27 yaşındaki adam, sevdiği kadın tarafından reddedilince sinirlenip kadına saldırdı ve üzerine asit atarak kadını kör etti. Yüksek Mahkeme ceza olarak adamın iki gözünün de kör edilmesine karar kıldı. Gözlerine hidroklorik asit damlatılacak.
5) çimento ayakkabılar:Amerikan mafyası tarafından uygulanan bir işkence şeklidir.
6) giyotin, ilk kez 1792 yılında Jacques Nicholas Pelletier adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır. Alet, adını mucidi Joseph-Ignace Guillotin'den alır. Bir doktor olan Guillotin aynı zamanda bir meclis üyesidir. İdam cezalarını infaz etmek için bir makine tasarlar. Amaç daha "insancıl" ve eski rejimden daha modern, daha devrimsel bir idam cezası uygulamaktır
7)CUMHURİYET EVLİLİĞİ: Cumhuriyet Evlilik bu listede en korkunç ölüm olmayabilir, ama kesinlikle en ilginç olanıdır.Devrimci Fransa’da başlamıştır.Muthemelen yaşları aynı olan bir kadın ve bir erkeği çıplak bir şekilde yere yatırıp birbirilerine bağlarlardı ve kılıca doğru koşmaları gerekirdi. Hatta bazı durumlarda etrafta su bile bulunmuyordu. (bence en ilginç cezalardan biri bu. belki de daha evvel duymadığımdan şuan için böyle değerlendiriyorum, bilmiyorum.)
8) kedi patisi: Genelde işkencecinin elinde takılı olan bu pati, kurbanın vücudunun herhangi bir yerindeki etini kemikten ayırmak için kullanılıyordu.
7)CUMHURİYET EVLİLİĞİ: Cumhuriyet Evlilik bu listede en korkunç ölüm olmayabilir, ama kesinlikle en ilginç olanıdır.Devrimci Fransa’da başlamıştır.Muthemelen yaşları aynı olan bir kadın ve bir erkeği çıplak bir şekilde yere yatırıp birbirilerine bağlarlardı ve kılıca doğru koşmaları gerekirdi. Hatta bazı durumlarda etrafta su bile bulunmuyordu. (bence en ilginç cezalardan biri bu. belki de daha evvel duymadığımdan şuan için böyle değerlendiriyorum, bilmiyorum.)
9) yavaş dilimleme: Ling Chi ("bin kesikle ölüm" , "yavaş dilimleme" ve "yavaş ölüm" olarak da biliniyor) bir Çin işkencesi. İnsan bir tahtaya bağlanıyor ve geniş bir zaman aralığında, kurban hala yaşıyorken, bedeninden parçalar kesiliyor. MS 900 yılından 1905 yılına kadar kullanılan bir işkence yöntemi.
10)KOLOMBİYA KRAVATI: Bu işkence yöntemi en kanlılardandır.Herhangi keskin bir aletle kurbanın bogazı kesiliyor ve sonra dili kesilen yerden dışarı çıkartılıyor ve kravat şeklinde sarkıtılıyor.
tekrar belirteyim, bu yazı http://www.mynet.com/haber/foto-analiz/akilalmaz-olum-cezalari-503417-63 linkindeki haber üzerine yazılmıştır ve yazının içerisinde haberden 'metin alıntısı' yapılmıştır.
ve tekrar lin bağlantısı yapayım: http://www.mynet.com/haber/foto-analiz/akilalmaz-olum-cezalari-503417-63
müjdat gezen'i sevmiyorum
müjdat gezen..
anadolu üniversitesinin ana kapısının orada kral taksi durağı vardı
-evet ana kapının adını unutmuşum, ne var?-
orada eski basım bir kitabını almak istemiş neyse ya sonra alırım deyip çekip gitmiştim
çok değil bir gün sonra da o kitap satılmıştı
bu ne mi?
bu, müjdat gezenle olan ilişkim.
ara ara da bazı hicivlerini(!) izler ya da okurdum ama bu bir ilişki tesisi sayılamaz bence.
neyse...
müjdat gezen'i pek sevmiyorum deyip bugün gündemde yer alan konu ile alakalı birkaç şey yazmak istiyorum:
ilber ortaylı'ya ettiği laflara yani..
ilber ortaylı'yı da pek sevmem
'bilirsiniz'lerinden hiç hoşlanmam.
bakışları falan aşağılayıcı gelir bana, belki ben fazla alınganım bilmem, ama gene de bir yerde makul bir saatte rastladıysam kendisine, sesi açar dinlerim.
çünkü illa o adamdan bir şeyler öğrenirim.
ama müjda gezen'i dinlerken bir süre sonra kanalı değiştirme arzuma yenik düşerim.
yani ortaya karışık attırdım bir şeyler ama siz genel durumu anladınnız.
ikisni de pek sevmem
ama birisini daha ciddiyetle ve hususiyetle takip ederim.
ve gelelim şu görüntülere http://webtv.hurriyet.com.tr/2/61159/25878344/1/mujdat-gezen-den-ilber-ortayli-ya-sert-sozler.aspx
''...herkes haddini bilecek çocum. Tamam mı şişman?... haddini biliceksin!...bu entellektüel züppeliğinden de vazgeç...profesör olmuşsun ama, devamını sen anladın! Tamam mı şişman!''
bu sözleri süper demokrat, Atatürkçü,düşünce özgürlüğüne ve insan haklarına ve daha nicelerine inanan,dah neler neler olan bir sanatçı söylüyor!
tamam mı şişman diye ısrarla vurgu falan da yapıyor?
daha temiz bir üslubu olsa entellektüel züppeliğin vs kısmının altına imzamı atabileceğim konuşmasının izlediğim kadar olan kısmı gerçekten içimi bulandırdı.
bu ne hoyratlık.
al seni aşağıladım: sana şişman dedim. ay ne de güzel yerdim.. versin bakalım verebiliyorsa cevap edası.. çok ama çok çirkin ve
ben bugün bir kez daha müjdat gezen'i neden sevmediğimi anladım!
bir de güne serkan genç'in attığı tweet sayesinde http://www.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=OYX6d3fX3fE&app=desktop dinleyerek başlamıştım. güzel oturdu her şey yerine
anadolu üniversitesinin ana kapısının orada kral taksi durağı vardı
-evet ana kapının adını unutmuşum, ne var?-
orada eski basım bir kitabını almak istemiş neyse ya sonra alırım deyip çekip gitmiştim
çok değil bir gün sonra da o kitap satılmıştı
bu ne mi?
bu, müjdat gezenle olan ilişkim.
ara ara da bazı hicivlerini(!) izler ya da okurdum ama bu bir ilişki tesisi sayılamaz bence.
neyse...
müjdat gezen'i pek sevmiyorum deyip bugün gündemde yer alan konu ile alakalı birkaç şey yazmak istiyorum:
ilber ortaylı'ya ettiği laflara yani..
ilber ortaylı'yı da pek sevmem
'bilirsiniz'lerinden hiç hoşlanmam.
bakışları falan aşağılayıcı gelir bana, belki ben fazla alınganım bilmem, ama gene de bir yerde makul bir saatte rastladıysam kendisine, sesi açar dinlerim.
çünkü illa o adamdan bir şeyler öğrenirim.
ama müjda gezen'i dinlerken bir süre sonra kanalı değiştirme arzuma yenik düşerim.
yani ortaya karışık attırdım bir şeyler ama siz genel durumu anladınnız.
ikisni de pek sevmem
ama birisini daha ciddiyetle ve hususiyetle takip ederim.
ve gelelim şu görüntülere http://webtv.hurriyet.com.tr/2/61159/25878344/1/mujdat-gezen-den-ilber-ortayli-ya-sert-sozler.aspx
''...herkes haddini bilecek çocum. Tamam mı şişman?... haddini biliceksin!...bu entellektüel züppeliğinden de vazgeç...profesör olmuşsun ama, devamını sen anladın! Tamam mı şişman!''
bu sözleri süper demokrat, Atatürkçü,düşünce özgürlüğüne ve insan haklarına ve daha nicelerine inanan,dah neler neler olan bir sanatçı söylüyor!
tamam mı şişman diye ısrarla vurgu falan da yapıyor?
daha temiz bir üslubu olsa entellektüel züppeliğin vs kısmının altına imzamı atabileceğim konuşmasının izlediğim kadar olan kısmı gerçekten içimi bulandırdı.
bu ne hoyratlık.
al seni aşağıladım: sana şişman dedim. ay ne de güzel yerdim.. versin bakalım verebiliyorsa cevap edası.. çok ama çok çirkin ve
ben bugün bir kez daha müjdat gezen'i neden sevmediğimi anladım!
bir de güne serkan genç'in attığı tweet sayesinde http://www.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=OYX6d3fX3fE&app=desktop dinleyerek başlamıştım. güzel oturdu her şey yerine
23 Şubat 2014 Pazar
agos'un önü
agos'un önü diye servis ediliyor bu fotoğraf twitter'da
gerçi yeri ne fark eder de agos'un önünde olması daha bir kan dondurucu, kalb kanırtıcı
ve bu kafa, yani bu afişi buraya asanların kafası
hiç değişmeyecek!
kahretsin ki hiç değişmeyecek!
kocamann bir ailenin direğini
tanımadan, anlamadan, dinlemeden katletti birileri
bir kadını çutağından ayrı ,
üç çocuğu baba hasretiyle ,
iki kardeşi kardeş yangınıyla bıraktılar.
hala pişman olmadılar
hala had almadılar.
ne desem o kadar boş ki onlar için
''yaşasın ogün samastlar
kahrolsun hrant dinkler...
azerbaycana selam mücadeleye devam..
alparslan türkeş'in askerleriyiz.''
bu iğrençliğin üstüne ne diyebilirim ki
bir de kana bulamışlar zemini !!!
allah
en hafifini söyleyeyim: allah akıl fikir versin
fotoğraf bozulursa diye twitter'dan kopyaladığım fotoğrafın adresi: https://pbs.twimg.com/media/BhKzYjgIMAAf07q.jpg
sırrı, daha çok sırrı
kanalın birinde şimdi konuşuyor ya
her zamanki gibi dik dik
ve gene birileri methiyeler düzmüş, diğerleri de olabildiğince yermiş ya onu twitter'da
onunla ilgili birkaç kelime yazmak istedim buraya:
zaman zaman ha gariiii deyip kızsam da çokçası onu anlıyor, aynı görüşleri paylaşıyorum.
sırrı süreyya önder gibi adamlar çoğalsa ya
güzel bir şey olurdu herhalde...
her zamanki gibi dik dik
ve gene birileri methiyeler düzmüş, diğerleri de olabildiğince yermiş ya onu twitter'da
onunla ilgili birkaç kelime yazmak istedim buraya:
zaman zaman ha gariiii deyip kızsam da çokçası onu anlıyor, aynı görüşleri paylaşıyorum.
sırrı süreyya önder gibi adamlar çoğalsa ya
güzel bir şey olurdu herhalde...
Etiketler:
adam,
cnn türk,
gezi direnişi,
sırrı daha çok sırrı,
sırrı süreyya önder
19 Şubat 2014 Çarşamba
ensest nedir?
bu kelimeyle serüvenim çok küçükken başladı!
ilk hadise: bir kadın programında ağlaya ağlaya arayan ismini vermek istemeyen ve yıllarca bunu kimseye anlatamamış hiçbir zaman abi diyememiş o kadını gözyaşlarıyla dinleyen sunucu ile ilk kez duyduğum bu kelime yıllarla hayatımda yer etti.
yanlış anlaşılma olmasın, kelime tanıdık oldu. bir yerde bişiy duyduğum yahut okuduğumda aa bu ensest dedim.
ikinci hadise: çatı serisi diye bir takım kitaplar vardı. ne çok okuduk onları lisede ve ne normal geldi bize o iki kardeşin aşkı. kutsadık onları ve anladık.kadın yazarın amacı da buydu herhalde! bir yerlerde karşınıza çıkarsa okuyun ve eğer çocuğunuz okuyacaksa ondan önce okuyun da onunla kitap sonrası konuşun bence!
üçüncü hadise: yıllar geçti dağcılık kulübü toplantısından evvel kitap okuyordum odada. asosyal olduğumu oradan anlayabilirsiniz, ne okuyorsun konuşsana insanlarla!
neyse
sınıf öğretmenliği okuyan bir genç geldi o ne demek dedi
siyah kapak üzerine ilgi çekecek biçimde ensest kelimesini görünce bir de muhabbet açmak isteyince herhalde
hiç duyamamış olmasına içerledim, bu adam büyünce hep çocuklarla olacak ona anlatmalıyım dedim ama pek dinlemedi. ben de küstüm acımasız hayata ve hiçbir şeyi merak etmeyen insanlara..
dördüncü hadise: geçen gün kardeşimle izlediğim film old boy. çok efsanevi sahneleri olmasına rağmen, hakkında ne yorum yapacağımı bilemediğim o film. ne düşüneceğimmi bilemedim yahu.hala akıl tutulması yaşıyorum filme dair!
beşinci hadise: erzurum'da kız kardeşine tecavüzden yargılanan imamın duruşmada bugün söylediği iddia edilen sözler tabi ki. aman allahım dedim, gene karşı koymadı, bir tecavüzü meşrulaştırma sebebi olacak, kahretsin. hayır ikisinin rızası olsa ne düşünecektim, orasını hiç bilmiyorum. hiç sevmiyorum ben dünya bu kadar kötüyken aile bireylerinin birbirini psikolojik olarak sakatlamasını. haberlerden biri: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/42811/Kiz_kardesine_tecavuz_eden_imamdan_soke_eden_ifadeler_.html
bu da bu enteresan yazının son sözüdür ve şimdilik bu konuya dair son fikrimdir: enseste yasak sevi diyerek ona güzelleme düzmenin manası yok bence. ne o öyle sevi mevi
ilk hadise: bir kadın programında ağlaya ağlaya arayan ismini vermek istemeyen ve yıllarca bunu kimseye anlatamamış hiçbir zaman abi diyememiş o kadını gözyaşlarıyla dinleyen sunucu ile ilk kez duyduğum bu kelime yıllarla hayatımda yer etti.
yanlış anlaşılma olmasın, kelime tanıdık oldu. bir yerde bişiy duyduğum yahut okuduğumda aa bu ensest dedim.
ikinci hadise: çatı serisi diye bir takım kitaplar vardı. ne çok okuduk onları lisede ve ne normal geldi bize o iki kardeşin aşkı. kutsadık onları ve anladık.kadın yazarın amacı da buydu herhalde! bir yerlerde karşınıza çıkarsa okuyun ve eğer çocuğunuz okuyacaksa ondan önce okuyun da onunla kitap sonrası konuşun bence!
üçüncü hadise: yıllar geçti dağcılık kulübü toplantısından evvel kitap okuyordum odada. asosyal olduğumu oradan anlayabilirsiniz, ne okuyorsun konuşsana insanlarla!
neyse
sınıf öğretmenliği okuyan bir genç geldi o ne demek dedi
siyah kapak üzerine ilgi çekecek biçimde ensest kelimesini görünce bir de muhabbet açmak isteyince herhalde
hiç duyamamış olmasına içerledim, bu adam büyünce hep çocuklarla olacak ona anlatmalıyım dedim ama pek dinlemedi. ben de küstüm acımasız hayata ve hiçbir şeyi merak etmeyen insanlara..
dördüncü hadise: geçen gün kardeşimle izlediğim film old boy. çok efsanevi sahneleri olmasına rağmen, hakkında ne yorum yapacağımı bilemediğim o film. ne düşüneceğimmi bilemedim yahu.hala akıl tutulması yaşıyorum filme dair!
beşinci hadise: erzurum'da kız kardeşine tecavüzden yargılanan imamın duruşmada bugün söylediği iddia edilen sözler tabi ki. aman allahım dedim, gene karşı koymadı, bir tecavüzü meşrulaştırma sebebi olacak, kahretsin. hayır ikisinin rızası olsa ne düşünecektim, orasını hiç bilmiyorum. hiç sevmiyorum ben dünya bu kadar kötüyken aile bireylerinin birbirini psikolojik olarak sakatlamasını. haberlerden biri: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/42811/Kiz_kardesine_tecavuz_eden_imamdan_soke_eden_ifadeler_.html
bu da bu enteresan yazının son sözüdür ve şimdilik bu konuya dair son fikrimdir: enseste yasak sevi diyerek ona güzelleme düzmenin manası yok bence. ne o öyle sevi mevi
ebeveynlerin cep telefonuyla imtihanı
bir önceki yazımda da belirttiğim üzere bugün tarife değişiklik günüydü ve annemleri de avea'dan türkcell'e taşıdık. babamın fatura doğru dürüst kullanım olmamasına rağmen 40 kusur geliyordu.annemin ise kontörleri bitiyordu sürekli. ikisini de aveadan türkcell'e taşıdık ve taahhütsüz olarak 500 dakikaya 19 liralık kontör alarak bu yükten kurtulacaklar ve üstelik taahhüt yok. ayrıca milas türkcell bayiinde çalışan mihrap hanım bilgi almak isteyenlere çok kibar davranıyor. ısrarla ve defalarca sorulan sorulara bıkma belirtisi göstermeden güler yüzle yanıt veriyor. bir yetkili okursa belki diye bunu da buradan belirtmek istedim ve eğer sizin de anne babanız sadece arayıp konuşmak için kullanıyorsa cep telefonunu türkcell'in bu kampanyası gayet avantajlı!
bugün tarifemi değiştirdim
bugün tarifemi değiştirdim
avea hat kullanıcısıyım
aslında operatörümü değiştirmek üzere yola çıkmış fakat avea'da kalmak yoluna doğru evrilmiştim milas sıcağında ..her neyse, çoook yardımcı olan(!!!) avea personeliyle işim biraz zor oldu. önce seç full+full500 paketine geçtim sonra bir yere tc kimlik numaramı yolladım ve bundan sonra da YENIYIL yazıp başka bir yere yolladım ve sonra SOZ yazıp başka bir yere yolladım. asıl olay bundan sonra gelişti. servisten bana fatura bedeliniz 57den 47'e düşürülecektir ONAY yazıp yollarsanız diye cevap geldi. bu ne? dedim 'siz onu dikkate almayın,onaylayın''ıdediler! iyi de ya bunu onaylarsam bir yıl taahhhüt ediyorum bu bedel çok yüksek,bunu kabul edemem dedim. onaylayın öyle olmıcak dediler. iyi dedim çok çok dava mava açarım ya da şikayete kuvvet .. neyse ONAY yazıp yolladm ben ve gelen mesaj sayesinde anladım ki verdiğim taahüt sayesinde benim faturam yarı yarıya yansıtılacak bana,ancak taahhüdümü bozarsam yararlandığım kadar indirimi operatöre ödeyeceğim! keşke bunu onaylayın ya öle olmıcak,güvenin bize diyen personel açıkça dile getirseydi. karşıdaki illaki anlamanın bir yolunu bulurdu!
neyse işte. velhasıl kelam
1)bir işte çalışırken o işi bed muamele ile yapanlardan rahatsızım.
2) bu yaptığımız şeyler neticesinde her yöne 500 dakika konuşup 5000 sms atacağım ve 2 gb internet kullanacağım.
olay budur. yapmak isteyen olursa notlarım duruyor, sms atılacak numaraları da veririm..
avea hat kullanıcısıyım
aslında operatörümü değiştirmek üzere yola çıkmış fakat avea'da kalmak yoluna doğru evrilmiştim milas sıcağında ..her neyse, çoook yardımcı olan(!!!) avea personeliyle işim biraz zor oldu. önce seç full+full500 paketine geçtim sonra bir yere tc kimlik numaramı yolladım ve bundan sonra da YENIYIL yazıp başka bir yere yolladım ve sonra SOZ yazıp başka bir yere yolladım. asıl olay bundan sonra gelişti. servisten bana fatura bedeliniz 57den 47'e düşürülecektir ONAY yazıp yollarsanız diye cevap geldi. bu ne? dedim 'siz onu dikkate almayın,onaylayın''ıdediler! iyi de ya bunu onaylarsam bir yıl taahhhüt ediyorum bu bedel çok yüksek,bunu kabul edemem dedim. onaylayın öyle olmıcak dediler. iyi dedim çok çok dava mava açarım ya da şikayete kuvvet .. neyse ONAY yazıp yolladm ben ve gelen mesaj sayesinde anladım ki verdiğim taahüt sayesinde benim faturam yarı yarıya yansıtılacak bana,ancak taahhüdümü bozarsam yararlandığım kadar indirimi operatöre ödeyeceğim! keşke bunu onaylayın ya öle olmıcak,güvenin bize diyen personel açıkça dile getirseydi. karşıdaki illaki anlamanın bir yolunu bulurdu!
neyse işte. velhasıl kelam
1)bir işte çalışırken o işi bed muamele ile yapanlardan rahatsızım.
2) bu yaptığımız şeyler neticesinde her yöne 500 dakika konuşup 5000 sms atacağım ve 2 gb internet kullanacağım.
olay budur. yapmak isteyen olursa notlarım duruyor, sms atılacak numaraları da veririm..
18 Şubat 2014 Salı
mustafa ilker gürkan
mustafa ilker gürkan
muğla baro başkanı
güzel insan
bu mesleğe dair tüm ümitlerimi yitirdiğimde sabret diyen, minick bir arzumu anında gerçekleştiren başkan
-allah her stajyere böyle baro başkanı nasip etsin-
kaza yapmışlar geçen gün
baki abicim traktöre çarpmamak için direksiyonu kırdığında şarampole yuvarlanmışlar.
maalesef
esef ki ne esef
sağlık durumu şimdi ciddiyetini koruyor mustafa başkan'ın
ve ben
dua ederken şuraya şunu da yazmak istedim:
seni seviyoruz ve yanındayız başkan..
kalk yattığın yataktan da hmk seminerimizi -ve nicelerini-yapalım, gençlik meclisimizi kuralım, yemek düzenleyelim, bir mayısta alana gidelim....
sen yeter ki kalk da
hayatımıza kaldığımız yerden, sağlıkla devam edelim. dualarımız seninle mustafa başkan...
muğla baro başkanı
güzel insan
bu mesleğe dair tüm ümitlerimi yitirdiğimde sabret diyen, minick bir arzumu anında gerçekleştiren başkan
-allah her stajyere böyle baro başkanı nasip etsin-
kaza yapmışlar geçen gün
baki abicim traktöre çarpmamak için direksiyonu kırdığında şarampole yuvarlanmışlar.
maalesef
esef ki ne esef
sağlık durumu şimdi ciddiyetini koruyor mustafa başkan'ın
ve ben
dua ederken şuraya şunu da yazmak istedim:
seni seviyoruz ve yanındayız başkan..
kalk yattığın yataktan da hmk seminerimizi -ve nicelerini-yapalım, gençlik meclisimizi kuralım, yemek düzenleyelim, bir mayısta alana gidelim....
sen yeter ki kalk da
hayatımıza kaldığımız yerden, sağlıkla devam edelim. dualarımız seninle mustafa başkan...
dua kapısı
uzun zamandır evde internette problem vardı ve yazamadım
şimdi de hemen her konuda bir sayfa açasım var!
ne çok şey birikmiş yazacak
yazacak şeyleri biriktirmediğim bir dünya diliyorum kendime
umarım
bir gün
gerçek olur hayallerim
cümlelerimin yazıya dönüştüğü bir hayatt
her daim
...
gevşek bir gülümseme yayıldı yüzüme
sevdim:)
hem de çok
umarım dua kapıları açıktı
şimdi de hemen her konuda bir sayfa açasım var!
ne çok şey birikmiş yazacak
yazacak şeyleri biriktirmediğim bir dünya diliyorum kendime
umarım
bir gün
gerçek olur hayallerim
cümlelerimin yazıya dönüştüğü bir hayatt
her daim
...
gevşek bir gülümseme yayıldı yüzüme
sevdim:)
hem de çok
umarım dua kapıları açıktı
kalbim nejatta kaldı
nejat işlerin sağlık durumu baştaki ciddiyetini korumuyor, dolayısıyla da gündemde eskisi kadar büyük bir yer etmiyor! fakat geçenlerde bir haber gördüm: buradan çıkınca ilk işim parti vermek olacak minvalinde bir açıklama yapmış nejat abi.
belki doğrudur belki raydan çıkmış bir kesip biçme cümledir, bilmiyorum . tek bildiğim sağlığına kavuşsun istediğim. güzel adamlar daha çok kalsın bu dünyada.
koccaman seviyorum gülüşünü yidiğim, yeter ki çık sen oralardan.. sonrasına sonra bakarsın da parti de tam (kafamdaki) sana yaraşır olur ha..
dualarım -kalbim seninle
belki doğrudur belki raydan çıkmış bir kesip biçme cümledir, bilmiyorum . tek bildiğim sağlığına kavuşsun istediğim. güzel adamlar daha çok kalsın bu dünyada.
koccaman seviyorum gülüşünü yidiğim, yeter ki çık sen oralardan.. sonrasına sonra bakarsın da parti de tam (kafamdaki) sana yaraşır olur ha..
dualarım -kalbim seninle
4 Şubat 2014 Salı
sarkastik
Aydın ile konuşurken hep arada kalırım! acaba iğneleyici bir şey miydi dediği, benden mi sekti acaba diye.. KAfası benimkinden çok farklı olduğu için böyle bir ikilemde kalıyorum herhalde.
Geçen gün de aynı şey oldu! Ben ''Bu cümle sarkastik miydi? bana mı öyle geldi.'' dedim. Aydın ise '' o ne? Zamanla ilgili mi? Anlamını söyle Google ile uğraştırma beni !'' ded.
Anlamını açıkladığımdaysa '' o kadar güzel kelimenin bu kadar tırt bir anlamı mı olur? Neyse arada ben de kullanacağım bu kelimeyi ve anlamını ısrarla soran olursa;zamanla ilgili bir şey diyeceğim!. '2 dedi.
Öyle kodladıysa demek.. Bana da yapacak bir şey kalmadı Aydın ve sarkastik kelimesi için. Gülümseyerek ''Bayılıyorum, bu herifin kadasına!'' demenin dışında!
Ha bir de sen de kelimenin anlamını bilmediği için okuyanlardansan alaycı diyeyim ben sense
http://www.nedirnedemek.com/sarkastik-nedir-sarkastik-ne-demek
https://eksisozluk.com/sarkastik--67732
buralardan teyit alabilirsin..
Geçen gün de aynı şey oldu! Ben ''Bu cümle sarkastik miydi? bana mı öyle geldi.'' dedim. Aydın ise '' o ne? Zamanla ilgili mi? Anlamını söyle Google ile uğraştırma beni !'' ded.
Anlamını açıkladığımdaysa '' o kadar güzel kelimenin bu kadar tırt bir anlamı mı olur? Neyse arada ben de kullanacağım bu kelimeyi ve anlamını ısrarla soran olursa;zamanla ilgili bir şey diyeceğim!. '2 dedi.
Öyle kodladıysa demek.. Bana da yapacak bir şey kalmadı Aydın ve sarkastik kelimesi için. Gülümseyerek ''Bayılıyorum, bu herifin kadasına!'' demenin dışında!
Ha bir de sen de kelimenin anlamını bilmediği için okuyanlardansan alaycı diyeyim ben sense
http://www.nedirnedemek.com/sarkastik-nedir-sarkastik-ne-demek
https://eksisozluk.com/sarkastik--67732
buralardan teyit alabilirsin..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)