27 Eylül 2012 Perşembe

tayfun,küçücüktü

çok küçüklerdi babası beyin kanaması geçirdiğinde
iki küçük oğlancık
ve anneleri it gibi köpek gibi arı gibi çalıştı
gibi de gibi
sabah tütüne, sonra gel temizliğe git ,evde dinlenmeden el işi yap....

tayfun haşarıca bir çocuktu
küçüktü minik kızı kaçırdığında, küçüktü baba olduğunda
küçüktü aldatıldığında
küçüktü ilk kez bağımlılık yoluna girdiğinde
ve küçücükken öldü
motor kazasıymış
dayanmaya çalışmış biraz yoğun bakımda
ama olmamış, gitmiş
tayfun küçücüktü
gitti.


belki pek çok şey var anılarımda belki de pek az
ayırımını yapamıyorum
sadece bir anı hafızama çok belirgin kazınmış
hepimiz miniciğiz!!!
tayfunun babası öleli az zaman olmuş, iyice haşarı
kimse de dokunmuyor ona!!!
bu da gaz mı koklatcam dedi bakın bişiy olcak mı dedi
emeli beni tuğbayı topladı
hart diye çakmağı bir ateşledi
kaçtık biz emelle ya da
kaçamadık
kardeşimden az daha uzun olduğumuz için ucuz atlattık ama
tuğba'nın kaşları tütsülendi kirpiklerinin uçları tiftildi!!!

ne kızmıştım dövmeye kalkmıştık sonra tayfunu
ve o erkek gücüyle saldırınca bizim eve sığınmıştık.
sonrasında çok konuşmadık, selamlaştık falan
ama çok üzüldüm gidişine
küçücüktü o

16 Eylül 2012 Pazar

nesli nur

çok yazmıycam:
hormonlarından ötürü erkek sanıp
ayağa kalktığında hatun olduğunu anladığım -fırfırlı eteği var idi:) -
annesiyle babasının yüzüne bakınca ne yorgun 70likler gördüğüm
çok çok kilolu minik.
bana abla dese de benden büyük
mesela kim diyim;
doruk kadar.
beni görünce kendini yumruklamaya başladı
annesi ablası gel yanında az otur konuşuver dedi de
demese de giderdim
işte
çektik şezlongu denizin içine birbirimizi ıslattık
babam şarkı söyeyince güldük
bıyık satın almaya çalıştık
denize taş attık....

tek bir şey : mavi gözleri- güzel gülüşü

ama ebeveynleri çok yaşlı :(Allah gecinden versin ama
zor sisi'nin hayatı.

zor ve bilmişler gibi adını daha doğar doğmaz nesli nur koymuşlar
nesli nur
nur onun nesli

umarım üzmezler onu hiç ve umarım
bugün karşılaştığımız fulya öğretmen ona konuşmayı öğretebilir

ve sabancı klişesinden sonra biri daha
para her şeyi çözmüyor bak işte
:(
keşke çözse, çare var derdik
çare yok



 ama çok güzel gülüyor

14 Eylül 2012 Cuma

kazım'a ağıt, hep ağıt

ölüm, ne acayip şey
ölüm.
Ahmet KAYA ile özdeşleşmiş
bir şarkıyı okuyan Niran ÜNSAL'dan
sonra
upuzun saçları
en keyifli, en sağlıklı haliyle
- belki de değil-
KAZIM KOYUNCU başladı Trt müzikte
elm ayağım soğuğa geçti.
Ölüm,
gözümle gördüğüm şeyleri
sen hiç görmedin mi?
 Kör olasıca
 Bu adamı nasıl aldın bu kadar erken?
-isyan yavv, töbe yarabbim-
ama
şu var ki
ölüm
nasıl, nasıl
aldın?


 cevap birkaç eser sonra
Selda BAĞCAN'dan geldi:
Kötülerinsin sen dünya
İyileri öldüren dünya

12 Eylül 2012 Çarşamba

becerebildiğimce

yıl 2012 ve eylülün 12si
dedemin öldüğü gün
yaşıyorum
becerebildiğimce

7 Eylül 2012 Cuma

zahmet vermeyin mi etmeyin mi?

kanal d de bir yemek programına denk geliyorum bu aralar
acun'un kutucularındandı o renkli gözlü abla
-adını unuttum gene
tabi b vitaminini içmiom ya, neyseeee-
programın sunucusu da kendisi
hadi hatun güzel ve şeker bir de program da iyi (gibi)
acayip yemekler de oluyo!!!
ama bugün çok komik bir şey oldu o programda:
veda faslında kutucu abla
ev sahibesini
''son sözlerini''sözlemek üzere yanına çağırdı da
ev sahibesi abla da şey dedi ya:
buraya kadar geldniz, zahmetler verdiniz
hahahha ben yarıldım tabi
abla zahmet ettiniz diycekti heralde
bak beni de yordunuz durduk yere anlamında olan zahmetler verdiniz' i değil

hahah
ya abla tekrar de yanlış oldu diycek hiçbir zat yok muydu la orlarda?
he güzelliğin adı nurseldi
gibi
öyle, zahmet vermeyin bana durduk yere açıp bakamıycam şimdi ya
ama siz de zahmet etmeyin nursel'di ablanın adı ya


not: ya kayserili abla'nın yaptıkları bişiye benziyordu ama geri kalanlar sanki evimi çekin evimi çekin çok süper dekore ettimi demek için katılıyor programa. sanki oraları, o yemekleri bilen biri ''hah o da öyle mi yapılır, yanlış tanıttı bizi'' diyordur izlerken gibi geliyor bana. nedne bilmem algımın alt metni o. algının alt metni ne be, gidiyim çay içiyim

5 Eylül 2012 Çarşamba

sinan akçıl, karşılıksız sevilen adam

milliyet caddede şöyle bir haber okudum
başlık: ''yoğun ilgiye diz çöktü'' diyordu
kim mi efendim, sinan akçıl
haber metnini de yazıyorumm:

Eskişehir'in kurtuluşu nedeniyle düzenlenen etkinlikte sahne alan  Sinan Akçıl, 10 bin kişiyi coşturdu. Genç kızların hınca hınç doldurduğu, zaman zaman izdihamın yaşandığı konserde Akçıl, sahneden inerek hayranlarının önünde diz çöktü. Şarkıcı, ''Bu karşılıksız ve samimi sevginiz karşısında saygıyla eğiliyorum.'' dedi.

budur.
hayır şimdi genç kızları da anlamak hiç mümkün değil de ben asıl
Şarkıcımıza takıldım:
Sevgisi karşılıksız mı ordaki onbinlerin hadi karşılıksız olsun,
hem neden sevesin ki onbini bir gecede

-hayır yaradılanı sev yaradandan ötürü demiycem burda-

ama gene de sevginiz karşılıksız ulen hadi bir de diz çökiiim,tamam olsun.....
güzel bir kafa.
hahah
gerçekten cümle tam olarak böyleyse durum çok vahim;
zira adamın sizi sevmiom demiş olabileceğini düşünmüyorum,
herhalde ben de sizi seviom Allah'ım ne kadar cicisiniz ne saf seviosunuz falan diyecekti!!!
ama
demek ki adam karşılıksız ile karşılık beklemeksizin sevmek arasındaki farkı bilmiyor.
biliyor da ifade edemiyor mu acaba?
e onca şarkı
neyse neyse.
öyle işte.
hukuk fakültesinde metodoloji dersi alınca kelimelere takılıyor insan
öyle işte

4 Eylül 2012 Salı

Torunlara mektup







Geçen gün Sevil ATASOY'un programını izlerken (o kim mi? - yaz google'a, neyse belki google batar , yaz bir arama motoruna da bak.İlla ki vardır hatunla ilgili bir şeyler.) gördüm de robotlarla cinsel ilişki mimkinmiş!!! hooop durun koşmayın la robotlardan almaya. Okuyun siz yazımı yaaaa...Bak daha neler diyeceğim: '' performans değerlendirme'' aşamasında birtaım tatminsizlikler olacak gibiymişse de diğer konular için rahaaat olmak gerekiyormuş. Bin bang'den günümüze gelen minik dünyamız asla robotların eline geçmeyecekmiş!! Neden? Çünkü(ayyyy bunu da sevmem neyse, kullandım gari) Hoolly wood filmlerinin sonunda hep insan galip geliyormuş !! haha dur dur o ne biçim surat yav. Tabi ki neden bu değilmişş.Asıl nedeeeeeennnnnn, bak gönderiyorum yakalayın:Asıl neden insanoğlunun tahmin edilemez ve gelecekteki davranışları belirsiz bir şey olmasıymış. Şey mi? Evet, öyle işte. Gece gece içime bir su serpiştirdiydı bu muhabbet.Br ferahlı bir şey gibi bişiy.... Öyle yani kedicik, rahat oooollll. Yenceksiniz ya la siz o robotları. (Artık sizde özel bir adları vardır ya, neyse.) Hadi hadi... KEndine iyi bak. Göte başa mukayyet ol. Bir dahaki sefere vs. gibi vıdı vıdılara gerek yok . Zira bu geleceğe yollayacağım tek mektup. PTT çok istiyor bu iş yaygınlaşsın ama çok pahalı,hayır paha tek olay değil. Adrese ulaşacak mı kaygısı falan... Ömrümü yir bu iş benim yoksa buralarda,bu zamanda. Aman ne uzatırmışım mektupları da ha.



                                                                                    Avukat Ninen Tuğçe Görgün



Oha sikiccem, avukatın da mı ne olduğunu bilmionuz lan? Gitti güzelim ünvaannnnn...
Hadi kapa kapa, cahil seni.




URL BU:   http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2010/11/17/fft16_mf967444.Jpeg 

2 Eylül 2012 Pazar

geri dööönnn teyzeeeee

nası ya bu mudur?
bitti mi tatilll
teyzeeeeeee, geri dön teyzeeeee
devam etsin tatil ya ama ya ama ya