19 Eylül 2011 Pazartesi

kadriye ve mustafa


az önce geldik eve
basbaya manasız bir gündü ama
akşam vakti tanıştığım bir çift her şeye anlam kattı:
mustafa ve kadriye
mustafa abi 30 yaşına kadar terzilik yaparmış,ta ki gözlerini
etkileyen behçet ortaya çıkana kadar..
kadriye ablada ise gece körlüğü varmış
ihmal edilen doktor randevuları ve başarısız bir ameliyat neticesinde
kadriye abla da yitirmiş görme yetisini
yitirmek ki hiçbir şeyi kaybettirmemiş onlara,
kadriye abla domdom kurşunu örneğinde ve daha nicelerinde
harika bebek yeleği süveteri vs örüyor
konuştuğunda harika sohbetleri var,özellikle de mustafa abinin
hayatla barışıklar-kaldı ki neden olmasınlar!-
tek istedikleri bizim kadar KOLAY yaşayabilmek
belki de sırf bu yüzden akrabalarına yakın olmak için istanbul'dan buradya gelmişler ama
ama ama
bizim minik şehrimiz onlar için pek de kolaylık sunmuyor
ve şimdi onlar geri dönüyorlar
kolay istanbul'a!!

çok hoş bir gece geçirdim
umarım onların yıllar sonra sesimi tanırlar..
çünkü ben onları asla unutmayacağımm

14 Eylül 2011 Çarşamba

başlamadan sıkıldım ben

saat 09.06
aslında şuan büroda olmam lazım
ama içimden gelmiyor
hava bugünlerde çok sıcak ve ben kaynadığımı hissediyorum
nedense dijital termometreyi bu duruma inandıramadım..
,35..03 'te takılı haftalardır!!!
bu rakamlar da pek normal gelmiyor bana ya neyse

saat 09.07
aslında şimdiye dek tedbir nafakasını yalayıp yutmuş olmam gerekirdi ama
içimden gelmiyor..
bazen
yok artık ne bazeni
sık sık keşke eskişehirde olsam diyorum
orada bir evim vardı
şimdi her şey kısıtlı sanki
ya da hiçbir şey bana ait değil

daha yılın ve yolun başı
ama ben çok sıkkınım