29 Aralık 2010 Çarşamba

Bu kız uyumalı...

'Yavuz Çetin'i tanıyor musun?' dedi,ben Cem Adrian'ı dinlerken
Sonra da benimle uçak istiyor musun?u,hisset beni'yi ve
erkeğin olmak istiyorum'u dinletti bana
sırayla..
Adını çok duymuş ama şarkılarının tamamını dinlememiştim
Seninle TANIDIM Yavuz'u
ve sevdim
Seni seviyorum diye değil(sen seviyorsun diye hiç değil),gerçekten
sevdim
Bir dost meclisinde
Gecenin 3'ünde yapılmış play listte
Karşıma çıkmasaydı eğer 'erkeğin olmak istiyorum'
Bilmiyorum,ne zaman aklıma gelirdin tekrar
Yavuz bu gece beni sana getirdi!!!
R.Ş.
Dev adam
Yanında kendini güvende hissettiğim
Yakınımdaken çocuklaştığım,
saçma sapan işler yaptığım (:
Durduk yere hayatıma giren
İstediğinde ya da istemediğinde(!)çekip giden
Hiçbir şey söylemedendi gidişin üstelik..
En büyük yaralarımdan birini armağan etmişsin bana!!!
Farkında değildim
gitmemişsin sen..
Ta ki geçenlerde bir gece
Yanında yeni sevdiceğinle(!)
Geçerken yanımdan
Tanımazlıktan gelene dek beni
Ve ertesi gün
Hatunsuzken
Selam vermek ve belki de
konuşmak için gözümün içine baktığın o an,var ya
O an bittin sen bende(!)
Zaman o anmış,
kısmetim o güneşsiz Eskişehir gününeymiş
Burcimu yanımdayken ( teselli oldu bana gene) bittin
Bir gece öncesinde,kendi kendine beni
Sakıncalı ilan edip bir selamı esirgediğin
Kendimi değersiz belki de en dipte hissettirdiğinde değil de
(ki Özgem bilir,o gece zaten kötü bir yaz gecesiydi benim için)
Ertesi gün (ne kadar sık karşılaşmışız!)
gözlerimi arayan o bakışların

bitirdi beni...
bittin sen bende
şimdi yaram sızlıyor sızım sızım,kalbim ağrıyor..
uyurum,geçer (!?)
Hoşçakal dev adam
Küçüğün uykusu geldi
Bu hatun uyumalı,belki rüyalarında 2 yıl öncesindeki
bu geceyi değiştirebilir
Belki...
Çok mu geç?
Evet evet çok geç
Bu kız uyumalı..

28 Aralık 2010 Salı

Ayşe PAŞALI,gözleri her şeyi anlatıyormuş oysa..


yeni güne gözlerimi açtığımda aklımda bir yazı vardı
uykumda hatırladığım eski bir anı
kelimelere dökülmesi gereken
gereklilik değil de aslında,
bir yazı haline getirilse bana iyi gelecek olan...

ama öncesinde biraz haber okumalı ,dedim
açtım 4-5 tane gazetenin internet sayfasını ve başladım dolanmaya(!)

gördüğüm bir kare
elimi ayağımı buz kestirdi
canımı acıttı..
Ayşe PAŞALI
onunla ilgili haberleri hatırlıyorum ama
bu kareye rastlamamışım daha evvel..
gördüm ve aklıma kadınlar geldi
etrafımdaki şiddet görmüş kadınlar..
psikolojik ve fiziki şiddet
ve de onların er'lerinden ayrılmayışları
pek çok sebeple ayrılAmayışları
canım daha çok acıdı..

Ayşe PAŞALI..
eski kocası ona yalvarıyor fotoğrafta
10 yerinden bıçaklamadan öncelerden bi kare
kadın ne istiyor?
gözlerine bakmak yeterli!!!

bu ülkede kadınlar öldürülüyor
7 yılda %1400 artan oranda
bu ülkede kadınlara sahip çıkan yok
hem zaten buna gerek de yok
münferit bir olay ne de olsa

Ayşe PAŞALI
gözlerin her şeyi anlatıyormuş oysa...


25 Aralık 2010 Cumartesi

es es soğuyor ):

zor soğuk bu şehrinki
lahana modundasın ama
büzük büzük oluyorsun eve gelene kadar
eve gelince de
ne bir şey okumaya ne yazmaya enerjin oluyor
güneş görmemişsin ya günlerdir
tüm gün uyuyorsun
yatakta,ayakta,amfide fark etmiyor!!!
uyuyorsun,öylece gün geçiriyorsun
şu souklar bi geçse de ile başlayan cümleler kuruyorsun
asla gerçekleştiremeyeceğin planlarına dair
kendini inandırmaya çalışıyorsun kendine
şu souklar bi geçse de diye diye
zor soğuk bu şehrinki ve sanırım
daha yeni başlıyor

23 Aralık 2010 Perşembe

bir iyi adama

21 oldum ben büyüdüm,dedim
aferim dedi,bunu fark etmen güzel
ama

aslında
büyüdüğüme ne kendimi inandırabilirim
ne de onu :P

oyuncuktandı muhabbet işte:)

hem sürprizli (!) diilim ki ben
çıkmaz içimden daha büyüğü
bu bilinen

bir de bilinmeyen var
ya da bilinen ama
tarafımdan da söylenmesi gereken:

bir gün büyümem gerekirse
orada ol-hep yanımda ol

ihtiyacım var sana,dediğimde
onun için buradayım,
cümlesi kadar güzel olsun söyleyeceklerin hep


iyi ki varsın-sensin
ve ben seni çok seviyorummm

22 Aralık 2010 Çarşamba

ve canım film çekiyor...

beni neden kendinden soğutmaya çalışıyorsun,dedi
öyle yaptığımın farkında değildim halbuki
ama
bir adamdan gidemeyeceğimi anladığımda böyle giderim (!) ben hep
onları göndererek

sanırım haklıydı
onu kaçırmaya çalışıyordum..
boşuna uğraşma,ben çok sabırlıyımdır
dedi
inanmadım gene de ona
hep bi eksiği vardı bulamadığım
içime sinmedi adam
içim istemedi tam anlamıyla
ve gönderdim onu sanırım
ya da şöyle ifade edeyim
yaşasın onu da kaçırdım sonunda:D:D:D
!!!

ve 22.12.2010'da
hastahaneden henüz dönmüşken(ve bir türlü muayene olamamışken)
şunu düşünüyorum
iyi ki öyle yapmışımm
iyi ki öyle yapıyorum istemeyi beceremediğimde
yoksa şu an o adamla olabilirdim
tanrım ne korkunç...

ve tanrım ne kadar güzel
dostlarla bir arada olmak(yanında -o adam!!!- olmasa da)
iyi ki onları dostum yapmışsın,iyi ki varlar

iyi ki beni kolluyorsun
erkenden! kurtardın o adamdan
iyi ki..

boğazımı tırmıklıyor minicik bi kedi patisi sanki
kocaman oldu bademciğim..
olsun varsın
şuan musmutluyum
iyi ki'lerle dolu cümleler kurabildiğim bir hayatım var şükürler olsun
şuncacık şey keyfimi delemez
bugün palto film günlerinin 2. günü
ve canım film çekiyor....



18 Aralık 2010 Cumartesi

dur,dedi hayat bana

dur,dedi hayat bana
durdum
devam et,deseydi
devam eder miydim bilmiyorum
durdum ya
şimdi napacağımı da bilmiyorum
bilmiyorum,bilmiyorum,bilmiyorum...
yolumu kaybettim
karga bile olsa önümde takip edecek haldeyim..
yolumu kaybettim
arıyorum,bulamıyorum

16 Aralık 2010 Perşembe

yuvaya sığınış

bir günden fazladır bir şey yemiyorum
yorgunum
bedenim de ruhum da yorgun...
ödevimi bitirip,odamı toplayıp evime gitmek istiyorum..
milas'a dönmek istiyorum..
nasıl oldu bilmiyorum,
ben dün gece oyundayken annemmm imzayı atmış!!!
şok oldum ağladım,ağlayan kardeşimi avutmaya çalıştım telefondan
şimdi saat13.16 iken
kararım şu ki evime gideceğim
yuvamı göreceğim..
ben bu gece gideceğim
verdikleri süre(o her neyse) bittiğinde evim gidecek..
merdivenler,karanlık oda,erik ağacı,muşmula ağacımm
kardeşimle gelecek planlarımız...
çocukluğum,çocukluğu,çocukluğumuz..
gidiyor..
ama olsun
her şey bizim anılarımızda..
onları yıkamayacaklar da
tansiyonu çıkan ananemi
ve çok ağlayan annemi nasıl avutacağım...
yorgunum
21 yaşıma girmeme 4 gün kala
çok yaşlandım
çok üzüldüm
çok yoruldum

15 Aralık 2010 Çarşamba

babamı özledimmm


bu kadar sık
bu kadar ağrılı
bu kadar uzun
..............
normal değil bu diyorum
bi şeylerin farklı olduğunun farkındayım
ama doktorun bana söyleyebileceği anormal şeylerden
korkuyorum ve
gitmiyorum doktora
erteliyorum aylardır ve
bundan da korkuyorum
ya bir şey varsa ve gitmediğim için doktora
ilerliyor ve büyüyorsa içimde!!!

bilmiyorum
anlayın korkuyorum işte

son üç yıldır
farklı farklı doktorlarca yanlış kanser teşhisleri konmuş bir hatun olarak
iyice inancımı yitirdiğim için doktorlara belki
belki de küçüklüğümden beridir taşıdıklarım nedeniyle...

korkuyorum sadece
ve doktora gitmek istiyorum
sadece babacığım yanımdayken
gücüm azaldığında
o elimi sıkarken
iyi hissedeceğimi biliyorum
ben doktora babamla gitmek istiyorum
çünkü o olmadığında yanımda çok korkuyorum
her şeyden
özledimmm

13 Aralık 2010 Pazartesi

sen yeter ki sev...

şegül tuçe sertap'ın çocuklu bir şarkısı vardı hatırlıon mu dedi ya
ben de bilmiyorum dedim ama aklıma takıldı ya
geceyi bir anda sertap erener gecesi ilan ettik!!!
hem söz okumaca
hem şarkıları dinlemece
dinlediğine,yıllar sonra rastladığına sevindiklerini birbirine yollamaca..
gecenin formatı budur,
dahası da gerekmez:)
an itibarıyla geceyi geçireceğim
şarkıyı buldum:P :
sen yeter ki sev
Olmaz civanım imkansız vazgeçmek olmaz
Ben sana varmazsam eğer gözüm açık giderim
Oynar gider yarım aklımda bende durmaz
Ben seni almazsam eğer mahvolurum biterim

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım mahşere kadar

Vallahi dünyayı yıkarım başına
Kimselere yar etmem seni bakmam göz yaşına
Mecbursun mecbursun hiç çaren yok
İnadı bırak gel şükür edeceksin sonra şansına

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım mahşere kadar

Yandım amanın yandım ben bir esmerin narına
Getirin basayım tuz üstüne tuz kapanmayan yarama
Ya sen gel ya da ben geleyim ferman buyur
Ahtım var baş koyacağım yastığına yorganına

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım mahşere kadar

Sen yeterki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım mahşere kadar

Sen yeterki sev

10 Aralık 2010 Cuma

acaba?

o bu değil de
en anlaşılmak istediğiniz anda
dip dibe olduğunuz kişilerin sizi anlamaması
ve asla anlayamayacaklarını görmekmiş bu hatunu acıtan

görünce bir tuhaf oldum,
zaten tuhaftım da tuhaflığım mı katmerlendi yoksa ?
bilemedim şimdi!!!
ne çetrefil bir soruymuş meğersem bu

anlaşılmamanın dayanılmaz ağırlığı
çöktü omuzlarıma gitmiyor..
ve gittikçe ağırlaşıyor,
biri artık şu yükümü hafifletse istiyorum
olmayacağını bile bile
BİRİ artık gelse diyorum
ama biliyorum ki gelse yüküm daha da ağırlaşacak
en iyisi mi gelmesin hiç
kalayım ben böyle yalnız,yapayalnız...

işler iyice mi karıştı
ya da
bu aralar ben de mi kendimi anlamıyorum acaba?

(gesgereksik bir yazı farkındayım ama bir iç sökülüş anı,yazdım
azıcık hafifledim..maviş kaplı deftere geçebilirim gayrı..)

9 Aralık 2010 Perşembe

bu kadarı fazla bile be

layığını bulmuş demekle layığı bu muymuş
demek arasında kararsız kalmak
onca yıldan sonra bile
içimde bir yerlerde
belki de en derinimde bir
sızı hissetmek
ve gecenin şu saatinde yapacak bir işimin olmaması

öylece bakakalmak,donma hali
bir şeyleri en derinimde hissettiğimde yaşadığımdan

ve titreme hali
ağlayamamaktan doğan

gidip uyuma isteği
ama rüyalarımdan korkma endişesi

sen bana gene iyi gelmedin ya 8
bunca yılın ardından
edilcek tek bir laf kaldı belki de bana:

no woman no cry

bilen bilir
bilmeyenler de bilmeyiversin
bunca yılın ardından(saydım baktım şimdi 5 yılı geçmiş)
bu kadarı fazla bile be

nedense sustum ve haklı çıktım!!!

sabah erkenden kalkmak ama
erkenden yataktan çık(a)mamak
çıkınca yapacak bir şeyi olmadığını bilmek belki de
bir müddet sonra yatakta uyanık olmaktan da sıkılmak ve kendini odadan dışarı atmak
kahvaltı hazırlamak ve müzik dinlemek
kendini candan erçetin'in, levent yüksel'in,tarkan'ın eski şarkıları ile öldürmeye çalışmak
ve 'ben biliyordum,yani hissediyordum.kimse görmedi ama ben görmüştüm..kimse görmeyince
acaba ben mi yanıldım demiştim,değilmiş'demek
BEN GENE HAKLI ÇIKTIM!!!
ama huzurum yerinde
bir beklentim yoktu ya bir kaybım da olmadı

ben gene haklı çıktım ya
kimsenin söyleyebileceği bir şeyi kalmadı artık
belki bir kötü haberci cümlesi
söylenebilir:
kelimelerin anlamını yitirdiği noktadayız

ama o da bir işe yaramaz

biliyordum
ve ben gene haklı çıktım

yaşananların mini özeti:gitti,ardından baktım sadece
ve sustum
söyle(ye)medim hiçbir şey
nedense sustum ve
haklı çıktım !!!

7 Aralık 2010 Salı

gidiyor ya,canım çok yanıyor...

annem telefon etti
hırçındı sesi ve öfkeli

ama en çok çaresiz..

evet bu kelimenin tam anlamıyla ÇARESİZLİK

söyleyecek fazla kelamım yoktu
söylediklerim de fazlaca yırtıcıydı:

dava açalım,dinleme-olay çıkarr,geleyim basın açıklaması yapalım

şerefsizler,off çok üzüldüm vs

canım acıdı ama en acısı

her şeyi henüz öğrenmiş kardeşimin(canımın) ağlayışını telefondan dinlemekti..
yapacak bir şey yok,sakin ol dedim

o ağladıkça kayboldu sükunetim!!!

gerçekten yok yapacak bir şey,

elim kolum bağlı!!!

GİDİYOR
dedem gidiyor bir kez daha
ananemin hayatı
annemin yılları
benim çocukluğum
evimiz yıkılıyor..


cemil dedenin bahçesi,yıkıklık,gülsevim teyzenin ara bahçesi,

caferlerin evi,ormancıların evi..
tüm sokak,tüm mahalle
GİDİYOR


uzun yuva..
sen nelere sebep oldun,
sen bize ne yaptın böyle,
halbuki minicikken annemlerden kaçıp sana gelirdik
mermer bloklarının arasında oynamaya
ve havalar ısındığında soluğu sende alırdık,

leyleklerini görmek için..

ah o köşebaşı

sokağımızda lak lak diye yürüyen leylek..

yıkıklığın köşesindeki turuncu ışık saçan direk,hani dibinden ramço'nun düşüp kaşını açtığı
benimse elimi soda şişesi parçalarıyla kestiğim
ve izini bedenimde hala taşıdığımmm


hediye nine cemil dede..
nur oldular da şimdi

nerede bir onbir ay görsem cemil dedem gelir aklıma

ve nerede düzgün budanmış güller görsem hasta insancıklara yaptığımız top'lu eziyet
acıtır içimi..

mahallem GİDİYOR

yapacak hiçbir şeyim yok..

annem hırçın,
ananem kırgın,
kardeşim ağlıyor..

ben dondumm

hep böyle zamanlarda donarım ya
dondum
çok şey hissediyorum ya da hiçbir şey hissedemiyorumm
bilmiyorum hiçbir şeyi

CANIM YANIYOR
BİRİLERİ EVİMİZİ YIKACAK
NEDEN:ÇÜNKÜ KAMULAŞTIRMA KARARI ÇIKMIŞ!!!